Rahim Sarkması Nedir, Neden Olur?

Rahim Sarkması Nedir, Neden Olur?

Rahim bir kadının hayatındaki en önemli organdır. Üreme sisteminin başlıca ve gebelik için gereken organıdır. Yumurta içinde döllenmiş olan embriyo rahimde yerleşir, gelişir, doğum aşamasına kadar da bebeğin içerde kalmasını sağlar. Memeli canlılar için oldukça büyük önem taşıyan bir organdır. Daha önce hiç doğum yapmamış olan kadınların rahim boyutu 5-6 cm kadardır. Doğum yapmış olan kadınlarda ise 6-7 cm büyüklüğüne ulaşmaktadır. Tam olarak vücutta bulunan yeri leğen kemiğinin içerisi, idrar torbasının arka bölümü ve kalın bağırsağın ön tarafıdır. Damarlar ile beslenir ve bu sebeple de pembe bir rengi vardır. Genital bölgede bulunan organlar sabit durmakta ve bu sebeple de sınırlı hareket etme kabiliyetine sahiptir. Yaş ilerledikçe ve doğum yapma sayısı arttıkça bağlar zamanla gevşemektedir. Bu gevşeme ile genital organlar da vajina içine doğru sarkmaya başlar. Rahim sarkması da bu sebeplere benzer nedenlerden rahimin vajina içinden aşağı kayması ile tanımlandırılabilir.

 

 

Rahim Sarkmasının Sebepleri Nelerdir?

Bunun birçok farklı nedeni olabilir. Ancak kısa bir liste yaparak nedenlerini anlamamız da mümkün olabilmektedir.

• Bazı zamanlarda akciğer hastalıkları sonrasında karın çevresinde bağ dokusunun fazla gerilmiş olması
• Aşırı kiloya sahip olmak
• Kronik bir kabızlık yaşamak ve fazla ıkınmak
• Sürekli ve geçmeyen öksürük
• Ağır yük kaldırmak
• Yaşın ilerlemesi
• Normal doğumda iri ve kilolu bebek doğurmak
• Doğum sayısının fazla olması
• Fazla sayıda gebelik yaşamak

 

 

 

Rahim Sarkmasının Belirtileri Nelerdir?

Her hastalıkta olduğu gibi rahim sarkmasındaki belirtiler de kişiden kişiye göre değişkenlik göstermektedir. Aynı zamanda rahimin ne kadar sarktığına da bağlı olarak bu etkenler değişmektedir. Eğer sarkma düzeyi daha başlangıç seviyesinde ise hiçbir belirti olmadan da hayatınıza devam edebilirsiniz. Sarkma seviyesi arttıkça belirtilerde de artış gözlemlenmektedir. Hastaların şikayetleri genellikle sabah saatlerinde az, akşam saatlerinde ise daha çok yaşadığı bilinmektedir. Genel olarak hastaların belirttiği şikayetlere göre belirtiler şu şekilde saptanmıştır:

 

• Cinsel ilişki sırasında ağrı

 

• Vajina içinden çıkan bir doku sarkması

 

• Belde ağrı

 

• Alt karın bölgesinde ağırlık meydana gelmesi veya karnın aşağı çekilmesi

 

gibi şikayetlerin bir tanesi bile gözlemlense direk uzmana gidilmeli ve tanı konması için araştırmalara başlanmalıdır.

 

Rahim Sarkması Hangi Şikayetlere Neden Olur?

Her kadında rahim sarkması görülür mü? Hayır, kesinlikle böyle bir kaçınılmaz son yok. Bunun yanı sıra belirti vermesine de gerek olmadan rahim sarkması sorunu yaşanabilir. Herkesin hastalığı aynı şiddette yaşaması da söz konusu değil. Yaşayış biçimi ve vücut tipi bu belirtilerin oluşmasında etkin faktörlerdendir. Belirtiler dışında rahimde sarkma olup olmadığını görmek için şikayetlere de bakmak gerekir.

 

İleri düzey rahim sarkması durumunda kadınlar rahmini eliyle bile hissedebilir. Daha da ilerlemiş olan durumlarda rahmin tamamen vajina dışına çıktığı bile gözlemlenir. Rahim sarkması durumunda sadece rahim zarar görmez. Çevresinde bulunan idrar torbası ve kalın bağırsak da etkilenir. Dokularla birbirine bağlı oldukları için bu etkilenme normaldir.

 

Kadınlar hangi şikayetlerle kliniğe başvurur? Öksürme ya da hapşırma yaşadıklarında karnın alt bölgesinde bir ağır ve dolgunluk hissederler. Ayakta kaldıkları zaman ya da ıkınma sırasında da ağrı hissedebilmekteler. Bazı durumlarda rahim ile birlikte rektum sarkması da gözlemlenir. Bu da zamanla kabızlık görünmesine sebep olur. İdrar torbasındaki sıkışmalar sebebiyle cinsel ilişki sırasında ya da ıkınırken sarkmanın şiddetine bağlı olarak idrar kaçırma şikayeti gözlemlenebilir. Tabi ki rahim bir genital bölge organı olduğu için bu kadınlarda cinsel hayat çok zevkli bir hal alamamaktadır. Sürekli olarak ağrılı ilişki yaşanması söz konusudur.

 

 

Rahim Sarkması Teşhisi Nasıl Konulur?

Teşhis konmak için kadınlar da kendini az çok tanıyarak yol izleyebilir. İdrar kaçırma, karnın alt bölgesinde dolgunluk ve ağrı hissetme gibi sıkıntılar rahim sarkmasının en belirgin özelliklerindendir. Kadınlar bu durumu uzman yardımı ile teşhis ettirmelidir. Jinekolojik muayene bunun için en önemli adımdır. Hangi aşamada olduğu ve nasıl tedavi edileceği uzman tarafından belirlenir.

 

Rahim Sarkması Nasıl Tedavi Edilir?

Rahim sarkmasının tanısı konduktan sonra kesinlikle tedavi edilmesi gerekir. Tedavi rahim sarkmasının şiddetine göre değişkenlik gösterir. Kadının yaşı, çocuk sayısı, gelecekte çocuk isteyip istemediği, sarkmanın şiddeti, genel sağlık durumu, varsa diğer ek hastalıkları rahim sarkması tedavisi için bilinmesi gereken ve önemli etken grupları arasındadır.

Tedavide uygulanan yöntemler şu şekilde sıralanabilir:

• Rahim sarkmasının başlangıç evresinde kegel egzersizleri önerilir. Bu egzersizler vajina çevresinde bulunan kaslar için özel olarak hazırlanmıştır. Başlangıç düzeyinde olduğu için bu egzersizler yardımıyla sarkma sorunu düzeltilebilir. İleri düzeyde bir sarkma söz konusu ise egzersizler yetersiz kalacak ve cerrahi müdahale kaçınılmaz olacaktır.

 

• Daha önceden doğum yapmış kadınların tekrardan hamile kalma fikri varsa tedavi şekli de değişik olacaktır. Genellikle seçilen tedavi biçimlerinin başında ön vajina duvarındaki fazlalıkların alınması gelir. Vajina daraltma işlemi uygulanır da diyebiliriz. Vajina daralması sonrasında kadınların normal doğum yapması tavsiye edilmez.

 

• Vajinal cerrahi operasyon uygulamalarında 1 ya da 2 saatlik işlem yapılması mümkündür. Bazı durumlarda sarkma şiddetine ve ameliyat esnasındaki komplikasyonlara bağlı olarak ameliyat süresi 3 saate de yükselebilmektedir. Ameliyat sonrasında 6 hafta kadar cinsel ilişki kesinlikle yasaktır. Vajina içindeki yaralar 4 ile 6 hafta içinde anca iyileşmektedir. Bu sürede havuza, denize, kaplıca ve saunaya girmek ve cinsel ilişki yaşamak yasaktır.

 

Bu tedavi yöntemleri ile kadınların cinsel yaşamlarında da daha çok tatmin almaları mümkün olmaktadır. Ne kadar çok korunmak için önlemler alınsa da rahim sarkması 5 yıl ara ile tekrarlayabilen bir durum olarak kabul edilir.