Modern Doğum Nedir?
Ülkemizde, doğumda hastaya narkoz vermek gibi, artık tıbbi hata olarak kabul edilen yöntemler hâlâ kullanılmaktadır, Doğum ve gebelik takibi bugün artık tıbbi açıdan çok yüksek teknik olanaklara ulaşmıştır. Tıbbın ileri olduğu ülkelerde doğuma bakış açısı değişmiştir. Doğum olayı, hele ilk doğum, kadının yaşamındaki en önemli olaylardandır. Doğum artık kadın için bilinmeyenlerle dolu, korkulu belki de cinsel organı dahil vücudunun bir çok bölümünü bozacak bir olay olmaktan çıkmıştır. Bugünkü bilimsel ve teknik olanaklar içinde, bu araç ve gereçleri kullanmasını bilen hekimlerin elinde, doğum kadın için bedensel ve ruhsal açıdan mutluluk getiren bir olay hâline gelmiştir. Yurt dışında alıştığımız çalışma düzeni sonucu yıllardan beri babayı da doğumhaneye alıyorum. Bu şekilde bu mutlu olaya bizzat baba da katılıyor ve beraber yaşanan bu mutlu olayla karı koca ve çocuk arasındaki denge daha iyi bir şekilde sağlanmış oluyor.
Uzun yıllar yurt dışında Amerikan ve Alman ekollerinde edindiğim deneyimlerime göre, her şeyden önce gebelik ve doğumla ilgili bilgiler, etraflı bir şekilde hem gebe kadına hem de eşine verilmelidir. Doğumun tabii bir olay olduğu ve doğumun fizyolojisi anlatılmalıdır. Babayı doğumhaneye almadan önce, anne gibi onu da gebelik boyunca verdiğim bilgilerle doğuma hazırlıyorum.
Genç baba doğumhaneye geldiğinde daha önceden öğrettiğim bilgiler ışığında, hem eşine doğum sırasında yardımcı oluyor, hem de doğan çocuğuna ruhsal yönden yakınlığı yaşıyor.
Gebelik süresince doğumla ilgili verdiğim bilgiler ışığında kadın bilinçli oluyor ve bu şekilde nefes alma ve ıkınma tekniklerini bilen anne çok kolay bir doğum yaşıyor. En önemlisi annenin bu bilinçli davranışlarıyla bebeğin doğum kanalı içinden geçiş süresi kısalıyor. Hem bebek hem de anne açısından doğum kolaylaşıyor ve doğum sonrası oluşabilecek tıbbi sorunlar ortadan kalkıyor. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olarak yurt dışında Amerikan ekolünde çalışılırken hatta bütün sezaryen ameliyatlarında da gebenin eşinin steril ameliyat elbiseleri giyerek, ameliyathaneye girmesine ve ameliyat masasının yanında eşinin baş ucunda bebeğinin doğumunu izlemesine izin veriliyordu.
Bütün sezaryen ameliyatlarında peridural anestezi denen bir anestezi yöntemini uyguluyorduk. Çünkü genel anestezinin bebeğe daha zararlı olduğu bilinmektedir. Peridural anestezide anestezik madde bir enjektörle kadının bel bölgesinden omurilikler arasında belirli bir bölgeye uygulanmaktadır. Bu şekilde kadının şuuru açık olmakta, fakat bel ve karın bölgesinin altındaki kısımları tümüyle uyuşmuş oluyor. Yani ameliyatta bile anne ve baba, bebek bütünlüğünü bozmamağa çalışarak, babanın da anne gibi ve onunla beraberce doğumu yaşamalarını sağlamanın önemini vurgulamak isterim. Burada en önemli nokta kadın erkek ilişkisinin, bebeğin doğumuyla “anne” ve “baba” kavramlarıyla beraber, ikili ilişkiden üçlü ilişkiye geçmesidir. İşte babanın doğuma katılması, bu ikili ilişkinin sağlıklı bir şekilde bir “üçlü iletişim” alanına dönmesini sağlamaktadır. Bu şekilde bilgili ve bilinçli baba normal doğum sırasında eşine nefes alması ve kaslarını gevşetmesi gereken anları hatırlatarak ve sancı geldiğinde eşi ıkınırken başını ve bacaklarını ne şekilde tutması gerektiğine yardımcı olur. Böylece doğuma bilgili katkısıyla yardımcı olarak doğumun kısa sürmesini sağlayabilir.