Doğumdan Korkmamak İçin Ne Yapmalı?

Doğumdan Korkmamak İçin Ne Yapmalı?

Doğum Korkusu

Son dönemlerde sezaryenle gerçekleştirilen doğum sayısında müthiş bir artış görülmektedir. Normal veya diğer adı ile vajinal doğuma alternatif olarak görülen sezaryen doğumlardaki yer alan artışın en büyük nedeni doğum korkusu olarak görülmektedir. Daha önceleri çok normal olan bu doğum olayı neden bu kadar korkutucu gelmeye başladı? Günümüzde en önemli sezaryen yöntemi sebeplerinden bir tanesi de doğum korkusu olarak görülmektedir. Korkularımızın temeli genel anlamda öğrenmelere, travmatik yaşantılara veya korkmalara dayanmaktadır. Fakat doğum ağrısı doğal bir sürecin parçası olarak yer almakta ve bir kaza veya hastalık ağrısından farklı olarak gözükmektedir.

 

Doğumdan hemen sonra oluşan ağrı biter ve hızla anneliği yaşayabilirsiniz. Bazı anne adayları ise ağrıdan daha çok ‘kanama’ oluşacağı, doğumda ‘rahim bölgesinin kesilip dikiş atılabileceği, rahim bölgesinde yırtılmalar yer alabileceği’ gibi koşulların oluşmasından dolayı korktuğunu ifade etmektedir. Epizyotomi yöntemi dediğimiz doğum kesiği siz anne adayının ve bebeğinizin güvenliği için uzman doktor tarafından açılmış olan kontrollü bir kesik bölgesidir. Kesilen bu bölgede yara iyileşmesi vücudumuzda yer alan diğer bölgelere göre hızlı olmaktadır. Daha sonra yapılan doğumlardan korkanlar genel olarak ilk doğumlarının zor geçerine anne adaylarıdır olmaktadır. Bilinen bir gerçekte sonraki doğumların ilk durumdan daha kolay geçtiğidir.

 

 

Doğum İçgüdüsel Bir Eylem Mi?

Doğum kadınların yüzbinlerce binlerce yıldır içgüdüsel olarak gerçekleştirdikleri bir kas eylemidir. Tüm memeli canlılar içerisinde aynı mekanizma doğru bir şekilde çalışmaktadır. Günümüzde özellikle hızlı şehir yaşamı içerisinde içgüdülerimizden oldukça uzaklaşma durumumuz ve tamamen düşünce odaklı yaşadığımız kabul edilen bir gerçek olarak görülmektedir. Bu nedenle doğuma dair bu içgüdüsel bilgiye de tam olarak ulaşamıyoruz. Doğum işlemi kadın için başına neler geleceğini bilinmeyen işkenceye yakın bir duruma dönüşmüş durumda bulunuyor. Üstelik pek çok kanal içerisinde korkutucu doğum hikâyelerine maruz kalabiliyorlar. 

Doğumdan Korkmamak İçin Ne Yapmalı?

ne katılmak son derece önemlidir. Bu eğitim sürecinde doğumun ne olduğunu, sürecin ne derece ilerlediğini kolaylıkla öğrenebilirsiniz. Aynı zamanda doğumda görülen kasılmalarınızın karaya doğru ilerlemiş olan dalgalar gibi bebeğinizi size getiren sular olduğunu ve ilaç dışı teknikler kullanılarak kendinize ve bebeğinize her anlamda en iyi şekilde nasıl yardımcı olabileceğinizi keşfedebilirsiniz. Çevrenizdekileri negatif doğum hikâyelerini konuşmamaları konusunda uyararak veya bu tarz muhabbetlerin yer aldığı ortamlardan uzaklaşarak kendinizi ve çocuğunuzu bu negatif hipnozdan etkin olarak koruyabilirsiniz. Hamilelik döneminde doğum ile ilgili herhangi bir olumsuz, negatif cümleyi duymaya ihtiyacınız bulunmamaktadır. Aksi durumda bol bol olumlu ve cesaret verici ifadelere ihtiyacınız olabilmektedir.

 

 

Doğum Öncesi Destek Alma

Her konuyla tek başınıza mücadele etmek durumunda kalmak zorunda değilsiniz. Doğumda bu ebe ve doğum konusunda profesyonel bir destek yer alabileceği gibi, mümkünse sizinle beraber tam olarak eğitim almış, soğukkanlı, pozitif ve oldukça duyarlı bir yakınınız olabilmektedir. Tabii ki eğer mümkünse eşin bu konuda desteği vermesi tercih edilmektedir. Eğer hamilelik süresi boyunca korku ve kaygılarınız her anlamda çok üst düzeyde ise bir psikologdan yardım isteyebilirsiniz.

 

Hamilelik döneminde kafanızda pek çok soru işareti yer alması doğal bir süreç olarak görülmektedir. Bunların bir bölümü de doğum ile ilgili yer almaktadır. Hamilelik hem anneliğe hem de doğum sürecine hazırlanmak demektir. Bu süreci verimli bir şekilde kullanır bol bol bilgi edinerek,, bedeninizi doğuma en iyi şekilde hazırlar ve iç sesinizi dinlerseniz doğum şekliniz hangi koşullarda olursa olsun bebeğinizle bir olup oldukça rahat ve huzurlu bir şekilde hatırlayacağınız bir doğum gerçekleştirebilirsiniz.